Kayıtlar

Temmuz, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Anksiyete Günlükleri-2

“Ne düşünüyorsun bu kadar ya?”, “Niye hiç konuşmuyorsun?”, “Seni de bıraksak bütün gün uyursun”, “Biraz çık dolaş, iyi gelir”.  Bu cümleler size de tanıdık geliyor mu? Ben sıklıkla duyuyorum; retorik sorulara sırf cevap verme sıramı savmak için basit kelimelerle kurduğum cümlelerim ve iyi niyetli yapılan yorumların duyar duymaz yok olacağı niyetiyle karşılık verdiğim anlık sessizliğim genellikle savunma mekanizmamı oluşturuyor. Bir süre geçti tüm bunların özensiz olsa da iyi niyetle yapıldığını anlamam için. Bunu fark ettikten sonra daha az kızıyorum insanlara, anlam veremedikleri şeyler ile ilgili kurdukları cümleler üzerinden yargılanmaları çok haksızlık. Sosyal yaşamda aktif rol alan veya almak zorunda kalan kaygılı insan tam anlamıyla amatör bir kürekçidir. Görünmez rüzgarlarda, dalgalarda ve bilimum aksi hava koşullarında kürek çeker, çeker, çeker sonuç nafile. Dışardan tek görünen şey ise açık havada, dalgasız denizde, olduğu yerde duran, bir adım ilerlemeyen debelenen biri. Bilm

Anksiyete günlükleri-1

Nietzsche’nin meşhur “öldürmeyen şey güçlendirir” iddiasına “öldürmeyen şey anksiyetedir” şeklinde bir güncelleme getirmek istiyorum. Evet, bunu hisseden kimse yalnız değil. En çok ben yalnızım, en çok ben çaresizim hissi var ya, o çok yanıltıcı. Yaşayan bilir, dipsiz kuyuya düşüp sesini duyuramamak gibi bir şey bu. Duyanlar da uzaktan bir ses olarak algılıyorlar, bir isyan çığlığı olarak değil. Bir süredir müzdariplik ötesinde, tamamen teslimiyet içinde kendimi bıraktım bu duyguya. İnsanlarla konuştum, sürekli yayınlar dinledim, okudum, anlamaya çalıştım ve sonunda teslim oldum. Benim canım belli konularda çok acıyor, bu konular önüme geldikçe de anksiyetem bir lokma daha alıyor benden. İçimde büyüyor, beni ele geçiriyor. Dayanılmaz baş ağrıları, ümitsizlik, hevessizlik, uzaklaşma isteği, yüzeysel nefes alıp vermeler, senaryolar, kabuslar. Benim canım acıyor, herkes burda ama kimse yok. İnsanın duygularını bile sörf tahtasına oturtuyor bu meret, bir durulsak da dinlensek diyorsun. Yok