Evet ben de!

Güzel şeyler beklemediğin anda gelir derler ya. Bunun farklı süslü söylemleri de var tabii; mesela "beklemekte olduğun şey, ancak onu beklemeyi unuttuğunda gerçekleşir. Bu, evrenin sen bakarken soyunamıyorum deme şeklidir" gibi. Şöyle bir soru var kafamda, çok istediğim bir şeyi beklemekten nasıl vazgeçebilirim ki? Vazgeçersem zaten çok istemiyorumdur. Çok istiyorsam unutmam kolay olmaz. Tutarsızlık var arkadaşım burda.


Diyelim ki tamam beklemiyorum her şeyi olduğu gibi bırakıyorum. Paçaları botun üzerinde katlanmış pijamalı, buğulanmış gözlüklü, yüzünün yarısını kapatan maskeli, garip bereli, elinde yaş kedi maması taşıyan ve kendi kendine kedilere söylenen saçı başı dağınık biri olarak apartman önünde veya bahçede hayatımın en beklemediğim ama en güzel karşılaşmasını yaşarsam ne olacak? Ya selam vermek isteyen birinden bu halde olduğum için köşe bucak kaçarsam? Üstüne bir de kaçarken yere düşersem ve üstüm başım kedi maması içinde kalırsa? Allahım, adam gelip gelebileceğine pişman olur. Bu senaryoyu düşünmekten uyuyamayabilirim. Yaşam koçları, spiritüeller, psikologlar her kim varsa bunun sorun olmayacağına ikna etsin beni, sonra da ben her şeyi oluruna bırakırım, söz.

Ah doğrudan lafa daldım unuttum tabii.

Merhaba!

Bir "fazla düşünen" ve "anksiyeteli" sayfasına hoş geldiniz!

Yorumlar

  1. Ve ilk adım :)) gerisi gelir ☺️

    YanıtlaSil
  2. Vovvv dedi okuyan adam ve ekledi şimdiye kadar neden. Neden yazmadın neden okuyamadık neden mahrum kaldık düşüncelerimiz yetim.

    YanıtlaSil
  3. Geç kalınmış ama güç olmamış bir başlangıç. Neden daha önceden olmadı diye sormaktan da kendimi alamıyorum 👏🏻

    YanıtlaSil
  4. Bence böyle bir karşılaşma olacaksa, o zaman ne senin kaçacak fırsatın olur, ne de o senin halini dert eder :) Beklenmedik dediğin böyle olmalı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah çok doğru, yani umarım doğrudur Umutcum😂

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Anksiyete ateşkes planı

Hayatlar ve anlar

Yüzleşme