15 yaşındaki kendime öğüt

Bu andaki aklınızla, 15 yaşındaki halinize ne öğüt verirdiniz? 
Ben düşünmüştüm bunu zamanında. Bu öğütler hikayeyi değiştirir miydi, her sey bambaşka mı olurdu? Belki her şey olması gerektiği gibi oldu aslında, belki yan yollardan gitsen de vardığın ana yol aynıydı. Bunu bilmiyorum ancak şunları biliyorum 15 yaşındaki Melisciğim:

Başkalarını mutlu etmek adına kendini hiç paralama; gün gelecek ki eşsiz sandıklarının aslında değersiz olduklarını anlayacaksın. Kendini paralama hızınla insanların seni harcama hızı doğru orantılıdır.
 
Sende olanların yarısına sahip insanların senden misli misli cesur ve özgüvenli olduğunu göreceksin; bu aldatmacaya kanarsan hayatın boyunca üzerine yapışmış olan güvensizlik yüzünden ızdırap çekip bunalımlara sürükleneceksin. Olduğundan fazlasını değil, olduğunu olduğun gibi göster yeter.

Hayallerinin peşinden koşmanı takdir ediyorum ama nereye doğru koştuğuna önceden bakmayı ihmal edersen ayağın takılıp düşeceksin. Düşmekten korkma, her seferinde daha kontrollü düşmeyi öğrendin. Ne yazık ki düşmeyeceksin diyemiyorum. Düştüğün yerlerini silkeleyip kalkacaksın. 

Biraz daha çok gülmeyi öğren; bunun yüzüne yerleşecek olan o hüzünlü ifadeye göre hayatında daha çok kapıyı açtığını göreceksin.

"Kaygı yarındır" der Soren Kierkegaard. Kaygılarından çok ana odaklan. Tek bir gerçek var o da an; geçmişin pişmanlığı, geleceğin kaygısı seni andan uzaklaştıran tuzaklar. 

Daha çok hata yap, korkma. İlerde bu hatalarına sarılıp onları okşayacaksın hatta seveceksin. 

Ve kendinle gurur duy. Kötülüğü, kibri, ukalalığı, bilmediğin için değil, "iyi" insan olmayı her koşulda seçtiğin için...

Yorumlar

  1. Güzel şeyler hep mi çabuk biter zaman mı hızlı. Çok güzel

    YanıtlaSil
  2. Zamanı Nasil algıladığımız ile ilgili. Tadı damağımızda kalıyor. Çok teşekkür ederim:)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Anksiyete ateşkes planı

Hayatlar ve anlar

Yüzleşme